10 Kasım 2009 Salı

sosyal ağların ördüğü hayatlar

İnternette çok blog okuyamıyorum ama arada böyle dolu sitelere denk gelince alıntı yapmadan edemiyor insan
Ben” kavramının ağırlığının artması konusuna tekrar dönersek; bu “modern iletişim” yöntemleri hepimize yeni kimlik tanımları kazandırdı aslında. Hepimiz Twitter‘da yaptıklarımızdan, Facebook‘da özel yaşamımızın zenginliğinden bahsediyoruz. Last.fm‘de dinlediğimiz müziklerin kalitesinin, FriendFeed‘de ilgi duyduğumuz konuların biricikliğinin altını çizmeye çalışıyoruz özünde. Yoksa neden oralarda olalım ki?
Sosyal medyada bıraktığımız her iz bir “ben”. Her paylaştığımız kendimiz ile ilgili yeni bir ipucu. Oyun gibi. Yeni bir profil yaratıyoruz, yeni bir “ben” tanıtımı yapmış oluyoruz. Hepsi kendimizle ilgili.

Yazını tamamı http://www.anafikir.com sitesinde Sosyal Medya ve "Ben" başlığı altında bulunuyor. Aslında bu hem ağlarım hem giderim hallerini sevmiyorum , yani hem hayatımızın en temeline interneti koyup sonradan ondan şikayetçi olmak düzgün bir hareket gibi gelmiyor bana. Ama bu düzgün olmayan hareketten de geri kalmıyoruz (m).