27 Nisan 2010 Salı

diyabetle boğuşurken


Acaip bir hastalık bu diyabet , adamı yola getirme konusunda hiç bir hastalık onunla boy ölçüşemez , hele de ilerisini düşünüyorsa insan en çok tırsması gereken hastalıkların başında gelir. Yoldan azcık çıktığında ise tekrar düzelmesi en zor olanlardan , organ tahribatı dediğin geri mi gelir ?  2-3 aydır yavaş yavaş yoldan çıktığımı hissediyordum ama yine umursamıyordum pek ama son 2-3 hafta şiddeti arttı ve şimdi tekrar 1 sene önceki gibi sıkı takipteyiz.


İnsanın hayatını düzenini mahvediyor , habire birşeyler yemek ; yediğin her şeyin glisemik indeksini , şeker yükünü bokunu püsürünü bilmek lazım . Porsiyon sınırını aşmamak lazım , aştığında deli gibi hareket edip fazlalığı kompanse etmek lazım da lazım. Bir sürü şey lazım ama onlar yapacak da biri lazım . Şu metropol hayatında stres ve sıkıntı'dan uzak durup , egzersiz yapacak ve dengeli beslenecek birisi lazım. O işte diyabetle başedebilecek kişidir. Ben daha aday adayıyım.


Şu aralar hibiskus diye bir ot buldum onu kaynatıp içiyorum içine de kalem tarçın atıyorum bakalım şeker seviyemizde belli bir düşüş olursa reklamını yaparım. Şeker bir düşse de kafamı biraz toparlasam ,  yarın da ubuntu'nun yeni versiyonu çıktığında rahatça kurcalama imkanım olsa , bir de şampiyonluk potasına girmiş fenerbahçeyi takip edebilsem tam kıyak olacak.