
İlk kez facebookta bir dostun mesajında görmüştüm bu afişi , cumartesi günleri olağan kadıköy ziyaretlerimden birinde dvd rafında görünce kaptım hemen. Film ingiliz yapımı , ingilizler niye daha çok film çekmezler merak ediyorum . Film afişine bakınca değişik çağrışımlar yapabilir ama pek alakası yok. imdb.com'da filmi araştırdığımda iki tane kayıt çıktı birisi 2004 yılı yapımı 18dk. lık bir kısa film , diğeri de 2006 yılı yapımı 102 dk. uzun metraj. Yönetmen yapımcı hep aynı , heralde önce kısa filmi yaptıktan sonra keşke şurayı şöyle yapsaydık , şu sahneyi buraya bağlasaydık diye düşünerekten uzun metraja çevirmişler.
Maçı kahvede izledim , bodrum katta havasız 5-10 sandalyelik bir salonda oluşturulmuş "özel" salonda. Kahvede maç izlemek apayrı bir tecrübe , her dakika her saniye içinden bin çeşit tespit ve analiz yapabileceğiniz tepkiler , davranışlar oluyor . Bu durumlarda ulan keşke sosyoloji , psikoloji gibi dallarda okusaydım şurdan 3 kitaplık seri bile çıkartırdım diye hayıflanıyorum.
aslında) ama herkes orda örümcek gibi her topa adama bacak sokup topu çalan birisi görmek istiyor ne de olsa yapılmışı var. Dos santosun mevkiisini anlayamadım ben , sol bek mi sol açık mı ? orta 5'linin solu mu nedir ? kazımla tartışma riski olmasa herhalde sağ kanada da kayabilir arada sırada. Guizanın hala bu takımda yeri olmadığını düşünüyorum. Semih-Alex-Özer üçlüsü benim sahada daha çok görmek istediğim kombinasyon . Daumun ( aziz yıldırımın) emre ve guizasız kombinasyon kurmayacağını da biliyoruz.

Fenerbahçe-Sivas maçının kale arkası 55 tl. olarak açıklanmış , ne güzel değil mi . Temmuz 2009 itibariyle asgari ücret 693 tl brüt bundan vergileri ve primleri çıkınca net 496,53 tl kalıyor yani asgari ücret ile calisan birisinin saatlik net kazancı 2,20 tl ( 496,53 / 30 / 7,5 olarak hesapladım ) 55 tl olan biletin parasını çıkartmak için 55 / 2,20 = 25 saat çalışmak gerekiyor. Günde 8 saat çalıştığını düşünürsek bir kişinin ( ki aslında daha çok çalışır ) 25 / 8 = 3,13 . Evet büyük hesaplamayı bitirdikten sonra anafikrimizi belirtelim hemen fenerbahçe maçını izlemek için o hafta 6 gün çalışıyorsa bir asgari ücretli 3 gününü maç için çalışmalı.
Edu gidiciymiş , Aykut Kocaman yerine adaylarımız hazır demiş . Yine Brezilyalı gelmesin allahaşkına yeter şu takımı brezilya kolonisi haline getirdiğiniz ( bu sözümüz kral Aykuta değil tabii ) Daum ilk döneminde bir ara Deniz-Önder ikilisini denemişti stoper olarak , aslında baya da başarılı olmuşlardı diye hatırlıyorum ama Deniz Barış en kral topunu oynadığı dönemde bile kabul görmedi bu taraftardan dolayısıyla bu ihtimal imkansız . Forumlarda en çok dile getirilen Lugano - Bilica ikilisi ama Lugano ne oldu belli değil , adam bir ara Juventusun ilk onbirine yazılıyordu şu anda bir takıma gitti mi kaldı mı ben bir yerde rastlamadım . Bilica'yı iki maçlık izlenimle pek tutmadım ben hoş Lugano da ilk geldiğinde çok savruk görünüyordu ama son 2 sene takımın en iyilerinden oldu.Bilica bana preko ekolünü (bkz.anadolu takımlarında harikalar yaratıyor gibi görünüp istanbul takımlarına gelince sıradan performans gösteren yabancı topçular ) anımsatıyor nedense , en fazla Johnson seviyesine çıkabilir diye bir iddia da atayım ortaya , sene sonunda tutarsa havamı basarım.
twitter'a denial-of-service attack denilen türden bir saldırı yapılmış ve çökmüş ve evet milyonlarca insan o anda ne yaptıklarını paylaşamaz olmuşlar . Ne kadar hazin bir durum. Bu sosyal ağ siteleri içinde en anlam veremediğim sitedir twitter.com , ha anlamsız bulduğum halde üyeliğimin olması da benim iç çelişkim olsun bari .

spor sayfaları manşet atarken çok kullanır böyle varan 1 , varan 2 diye 3'den fazla kullanıldığına da pek rastlamadım genelde varan 1'de kalıyordu. Neyse bu sene böyle blogdan lig takibi yapacağımız için varan 1 gibi klasik ama etkileyici bir başlık ile açalım dedik. Genelde ligin başlangıç maçlarını izlemem (aydın faciasından bilinçaltımıza işleyen bir alışkanlık galiba) bu denizli maçını da radyodan dinleyim dedim , izmite gidiyordum ve yol boyunca dinleyecek düzgün bir radyo yoktu . Frekansları gezerken önce Lig Radyo mu neyse onu buldum acaip donuk ve soğuk anlatan biri vardı , yolda uykum geldi bir gebze civarlarında bir iki kamyon sollarken arabayı savurduğumu farkettim hemen camı açıp biraz hava çektikten ve ayağımı gazdan biraz çektikten sonra frekansları gezmeye başladım bir maçı anlatılıyordu ben kanalı açtığımda hangisi olduğunu anlamadım 3 saniye sonra "... mikrofonlarımız denizli'de" deyince aha buldum trt'yi deyip sevindim , trt'den devam ederken gebze'den otoyola girdim , yolun yönü değişince trt yayını da gitti . En son duyduğum guiza'nın 1dk. 'da attığı golle 1-0 önde olduğu idi fenerbahçenin , izmite kadar adam gibi dinleyemedim maçı . İzmite gelip arabayı parkettiğimde yine lig radyoyu açtım donuk maç anlatımına razı bir şekilde , dos santos bindirme yapmış kale ile karşı karşıya iken topu yandan auta yolluyordu ben açtığımda sonra biraz denizli bastırır gibi oldu galiba top orta sahada dolanıyordu daha çok . Bu lig radyonun anlatımından bir şey anlamak çok zor , trt'de ne güzel stadı tarif ederler , hocanın sahanın neresine kadar çıktığından hangi tribün tarafından kornere çıktığına kadar anlatırlar böylece gözümüzde biraz oyunu canladırabilirdik . Ben böyle kafamda kıyaslama yaparken denizli stadında elektrikler kesildi , 2 tane kulenin elektriği gitmiş. Biraz gevezelik yaptı spiker ama baktı başedilecek gibi değil araya reklam girmeye başladılar , ben de sıkılıp kapattım radyoyu. Sitenin içinde biraz dolaştım sonra bizimkiler geldi onları arabaya bindirip istanbula yola çıktım , yine açtım radyoyu spiker hala jeneratörden şehir şebekesinden falan bahsediyor , arka koltuktan "müzik açsana dinleyelim" isteği gelince de değiştirdim kanalı .Sabah internetten sonuçlara baktığımda guiza'nın bir de maç sonunda gol attığını öğrendim. Bu sene guiza'dan çekeceğimiz var anlaşılan :) Süper kupa finalinde izlediğim ve denizli maçında dinlediğim kadarıyla daum takıma biraz dokunmuş , geldiğini belli etmiş. Guiza geçen seneki fiyasko rolünden kendini kurtar(acak)mış gibi görünüyor , ne acıdır ki guizanın çıkışı semih'in işini zorlaştırıyor . Etiketi seven bir camia olduğumuz için bu sene 15 gol civarında gol atarsa guiza'yı efsaneler arasına yerleştirir bizimkiler hemen. Neyse bu guiza konusuna ilerki günlerde tekrar değiniriz illa ki özel olarak şimdi çok deşmeye gerek yok. Yeni transferlerden bir tek Dos Santos iş yapacak gibi duruyor . Benim merak ettiğim özer hurmacıyı ne yapacak daum . Çünkü büyük ihtimalle m.topuz konusunda aziz yıldırımdan sık sık gerek direkt gerekse basın yoluyla fırça yiyeceğinden m.topuzun oynayabileceği durumlarda dışarda kalması biraz zor , emre desen zaten her daim torpilli yeni transfer christian da bukadarparaverilmişadamoynatılmazmı? kontenjanından girecek dolayısıyla özer ancak alex ve emrenin sakatlığı , deividin kart cezalısı falan olduğu durumlarda veya turu garantilenmiş kupa maçlarında oynar .
Daum eğer pierre'in geldiği ilk sene gibi şapkadan tavşan çıkartamazsa rijkaard çok fazla deneme-yanılma yapmaya kalkmadığı takdirde gs'yi geçmemiz biraz zor gibi geliyor. Biraz hıncal uluç gibi olacak ama "daumun ve fenerbahçenin şampiyonluğu rijkaard'a bağlı" ... bence tabii :)
64 yıl önce bugün nagasaki'ye atom bombası atılmış . Bomba atıldığı anda 70.000 ile 100.000 arasında insan hayatını kaybetmiş.
Hayatta kalanlara Japonya’da “Hibakusha” denirmiş. Hibakusha’lar ve çocukları ülkede yıllarca insanlar tarafından dışlanmış. Radyasyondan etkilenme korkusu ile hiç kimse onlara yaklaşmak istememiş. (kaynak : şu sayfa )
Şu sayfada ikinci mesajı atan adamın babası atom bombası atan uçaklarda elektronikçi (Electronic Countermeasures Officer demişte ben kısaca böyle yazdım) olarak çalışıyormuş

Eşim pardus'u hiç sevmiyor aslında , bilgisayarın düğmesine bassın o sırada gidip bulaşık makinasını boşaltmaya devam etsin veya etrafa benim saçtığım dergi,kitap cd benzeri ıvır zıvırları toplasın istiyor hep fakat pardus kurunca bilgisayara açılıştaki grub yüzünden beklemek ve ille de windowsu seçmesi gerekiyor ya işte o yüzden uyuz oluyor bilgisayara pardus kurmama ama linux inadıma karşı duramıyor yine de.
Bir sezon daha başladı , nerdeyse 30 senedir her yılın bu dönemleri böyle heyecanlanarak geçiyor
Evet bu soruyu sordum kendime ilk olarak , benim neyim eksik bunca blog sahibinden . internet konusunda tecrübe desen gani gani , elimiz az buçuk fotoşop da tutar resimleri kesip biçme konusunda , e internet ukalalığı desen zamanında eksisozluk.com sitesinde ahkam kesmisligimiz de var niye bekliyorum peki ? tembelliğin de bir sonu olmalı biraz üretim zamanı deyip giriştik blog’a sonumuz hayrola.